Rusya'da bulunan Kuzey Osetya Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti Vladikavkaz’da, gelin adayı bir arkadaşıyla beraber olaydan habersiz bir alışveriş merkezine doğru ilerliyor.
Yanındaki arkadaşının da olaya dâhil olduğunu bilmeyen kadın, alışveriş merkezine girmek üzereyken damat adayı tarafından üzerine beyaz bir örtü atılarak kaçırıldı.
Fakat damat adayı, kadını arabaya taşımaya çalışırken ayağının takılması sonucu iki kez düştü. Görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayıldı.
İstanbul'daki bir alışveriş merkezinde bulunan mekanda oturan, başörtülü kadınlara sözlü tacizde bulunduğu iddia edilen oyuncu Deniz Çakır hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlatmıştı. İddiaları reddeden Çakır hakkında yeni bir gelişme yaşandı.
Çakır hakkında 'halkı ve kin ve düşmanlığa tahrik etme' suçlarıyla açılan soruşturmada, takipsizlik kararı verildi.
Çakır'ın "Mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı hakaret" suçundan soruşturma ise devam ediyor.
Deniz Çakır, adliyeye ifade vermeye gittiğinde şu açıklamayı yapmıştı:
"Yapılan suçlamaları reddettim. Ben bugüne kadar hiç kimseyi kadın-erkek, başörtülü-başörtüsüz, hayat tarzı, dini, rengi için ayırmadım. İnsanları birleştirmek için sosyal projelerde bulundum. Bugüne kadar duruşum ve yaptığım şeyler bellidir. Ayrıştırma için değil birleştirmek için mücadele ettim. Bahsi geçen hiç bir şeyi yapmadım. Suçlamalar benim bugüne kadarki duruşuma ters. Sanatçı kadını başörtülü başörtüsüz diye ayırmaz. Çok sayıda farklı kişi çevremde var. Hepsi de beni çok severler. Görüntüler de var. Yargı süreci var."
Özdil'in Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından basılan özel baskı 'Mustafa Kemal' isimli kitabı 2 bin 500 TL'lik fiyatıyla tartışmalara yol açmıştı. 1881 adet basılan ve 09:05'te satışa çıkan kitap saatler içerisine tükenmişti.
Hatta kitap, yayın evinin satışının ardından bir ikinci el kitap sitesinde 28 bin TL'ye bile alıcı bulmuştu.
Kitabın bir baskının yayın evinin Beşiktaş'taki şubesinde cam fanus içinde sergilendiği iddia edildi. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde 1881 adet basılan kitabın, 1881'inci baskısının cam fanusta olduğu görülüyor. Kitabevine gelen vatandaşların fanusun içindeki kitapla fotoğrafa çektirdiği de söylendi.
İstanbul yılın ilk yarısında önemli kitap fuarlarına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor! Peşpeşe düzenlenecek üç fuarla şehri kitap kokusu sarıyor! 9 Şubat’ta başlayacak Üsküdar Kitap Fuarı’nın ardından bu yıl ilk kez düzenlenen Avrasya Kitap Festivali okuru selamlayacak. Mart ayında ise CNR Kitap Fuarı kapılarını açacak.
ÜSKÜDAR’DA 5.BULUŞMA
Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek 5. Üsküdar Kitap Fuarı 9 Şubat’ta kapılarını açacak. Fuara bu yıl 130 yayınevi katılacak. Geçen yıl 125 bin okuru ağırlayan fuar bu yıl 170 bin kişiye ulaşmayı hedefliyor. İhsan Süreyya Sırma, Cemalettin Latiç, Kemal Sayar, Leyla İpekçi, Yusuf Kaplan, Güray Süngü, Turan Kışlakçı, Tarık Tufan, Fatma Barbarosoğlu gibi isimlerin aralarında olduğu 300 yazarın yer alacağı fuarın onur konuğu Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İbrahim Kalın. Onur yazarı ise Beşir Ayvazoğlu.
ÇİÇEĞİ BURNUNDA KİTAP FESTİVALİ
İstanbul bu yıl yeni bir fuara daha kavuşmanın mutluluğunu yaşayacak. Basın Yayın Birliği’nin düzenlediği Avrasya Kitap Festivali açılışa hazırlanıyor. Yenikapı’daki Avrasya Gösteri Merkezi’nde 200’den fazla yayınevinin katılımıyla düzenlenecek festival 23 Şubat’ta açılacak. Festivalin onur yazarı ise Mustafa Kutlu olacak. 10 bin metrekare alanda organize edilen festival imza günleri, çok çeşitli etkinlikler, şiir, panel ve söyleşilerle ziyaretçilerini ağırlayacak ve 3 Mart’a kadar devam edecek. 6. Uluslararası CNR Kitap Fuarı için hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor. 350 yayınevinin katılacağı bu yıl yine yurt içi ve yurt dışından yüzlerce yazarı ağırlamaya hazırlanıyor. Etkinliğin bu yılki teması ise “Kitap ve Mutluluk KUTADGU BİLİG” olacak.
Yayıncılar Avrasya’da buluşacak
İstanbul Fellowship Uluslararası Telif Zirvesi, dünyanın birçok ülkesinden yayımcıyı İstanbul’da bir araya getirmeye hazırlanıyor. Uzakdoğu’dan Latin Amerika’ya kadar Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği tarafından ilk kez 2016 yılında düzenlenen uluslararası İstanbul Yayımcılık Profesyonel Buluşmaları olarak da adlandırılan İstanbul Fellowship Uluslararası Telif Zirvesi dördüncüsü bu yıl 26- 27- 28 Şubat’ta Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde yapılacak. Proje kapsamında Türk edebiyatının dünyaya duyurulması için bir platform oluşturulacak ve kültürlerarası düyalogların geliştirilmesine katkı sağlanacak.
FİKİR ALIŞVERİŞİ YAPILACAK
Konuk ve Türk yayımcıların fikir alışverişinde bulunmak, şahsi deneyimlerini paylaşmak, ülkelerinin yayımcılık pazarına dair bilgi ve birikimlerini aktarmak, karşılıklı ortaklıklara ve desteklere yönelik olarak nelerin yapılabileceğine dair öngörülerini paylaşmak ve telif görüşmeleri yapmak için ikili görüşmelerde bulunacakları randevu sistemi kurulacak.
12 yaşındaki M.E.K, akşam saat 18.00 sıralarında arkadaşları ile sokakta oyun oynarken babasının eve geldiğini gördü.Yarı yıl tatilinde verilen ödevlerini
Aile, kendi imkanlarıyla yaptığı aramada çocuğunu bulamayınca 23.00 sıralarında durumu Elazığ İl Jandarma Komutanlığına bildirdi. Devreye giren jandarma ekipleri bölgeye dağılarak detaylı arama çalışması yaptı. 2 saatlik arama sonrasında 01.00 sıralarında Hıdırbaba Camiine fener tutan ekipler içerideki çocuğu fark etti.İmama ulaşan ekipler kilitli kapıyı açtırarak çocuğu alıp ailesine teslim etti.
Evden ayrıldıktan 6 saat sonra bulunan çocuğun sağlık kontrolünden de geçirildiği durumunun iyi olduğu bildirildi.
Yolaçan Cumhuriyet İlkokulu'nda karne dağıtım törenine katılan Kars Valisi Türker Öksüz ile ana sınıfı öğrencisi 5 yaşındaki Zeynep Gül Akça Salur'un tatil sohbeti gülümsetmişti. Vali Öksüz karne dağıtım töreninde "Tatilde ne yapacaksın?" sorusunu yöneltince minik Salur, "15 gün evde mışıl mışıl uyuyacağım, erken kalkıyorum, annem ne zaman kaldırırsa o zaman kalkıyorum" cevabını vermişti.
Öğle saatlerinde uyanıp ardından kahvaltısını yapan küçük kız oyunlar oynayarak tatilin tadını çıkarıyor. Yarıyıl tatilini uyuyarak geçirdiğini anlatan Salur, "Tatilde uyuyorum, oyun oynuyorum, film izliyorum. Uyuyup geç kalkmak istiyorum, uyuyunca rahatlıyorum. Annem uyandırınca 'Ben uyuyacağım, tatildir' diyorum" şeklinde konuştu.
Uykum geliyor ne yapayım?
Uyumayı çok sevdiğini belirten ve "Kahvaltımı yaptım tekrar uyuyacağım" diyen minik Salur, "Uykum geliyor ne yapayım. Tatil bitince okula gidince arkadaşlarımla oynayacağım. Okullar açılınca yeterince uyuyamıyorum. Şimdi tatilimi uyuyarak geçiriyorum, keyif yapıyorum, mışıl mışıl uyuyabiliyorum. Büyüyünce de doktor olmak istiyorum herkesi hastalıktan kurtarmak istiyorum" ifadesini kullandı.
Dedesi: Uykuyu çok seviyor
Zeynep Gül Akça Salur'un dedesi Gürbüz Salur yarıyıl tatilinde torunuyla güzel vakit geçirdiklerini anlattı. Dede Salur, "Zeynep Gül'ün sorunu sabahları geç kalkmak, çok uyuyor, uykuyu çok seviyor, tatili uyuyarak geçiriyor." şeklinde konuştu.
Küçük kızın annesi Yeter Salur ise Zeynep'in tatili uyuyarak geçirdiğini belirterek, "Okula giderken zor uyanıyor, bazen ağlayıp uyanmak istemiyor ama okulunda da başarılı ve dersleri iyi" dedi.
Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanan “Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı” kapsamında 9 Bakanlık, 7 sivil toplum kuruluşu, YÖK ve RTÜK temsilcilerinin katılımıyla “Ulusal Beslenme Konseyi” kuruluyor.
Konsey ile beslenme konusundaki bilgi kirliliğinin ortadan kaldırılması, tartışmalı konuların açığa kavuşturulması, beslenme okuryazarlığının artırılması, sağlıklı beslenme kültürünün ülke genelinde yaygınlaştırılması, gıda güvenliği ve kronik hastalıklarla mücadele kapsamında politikalar geliştirilmesi hedefleniyor.
Ulusal Beslenme Konseyi’nin başlıca görevleri şunlar olacak:
- Sağlıklı beslenme davranışlarının geliştirilmesi için politika ve strateji önerileri geliştirmek, önerilerin kurumlarda uygulanmasını tavsiye etmek ve uygulamayı izlemek,
- Sağlıklı beslenme davranışlarının kazandırılması ve beslenme konularında araştırma ve geliştirmeye yönelik projeler önermek,
- Doğrudan veya dolaylı olarak beslenme kaynaklı hastalıklarla ilgili gerekli hallerde bilimsel komisyon kurulmasına karar vermek,
- Sağlıklı beslenme davranışlarının geliştirilmesi ile ilgili konularda toplum eğitimleri, bilgilendirmeleri, bilinçlendirme çalışmaları gibi konularda görüş bildirmek,
- Sağlıklı beslenme, yiyecek ve içecekler konusunda tüketicileri ve özellikle de çocukları yanlış yönlendiren aldatıcı, yanıltıcı algı oluşturucu reklam ve tanıtımlar konusunda gerekli önlem önerilerinde bulunmak,
- Tüketicilerin sağlıklı gıdaya erişme hakkı konusunda bilimsel ve sosyal önlemlerin alınması için görüş ve önerilerde bulunmak.
Konsey gerektiğinde sağlıklı beslenme, yiyecek ve içecekler ile ilgili konularda bilimsel komisyonlar kurabilecek ve bilim konseyinin raporu doğrultusunda kararlar alacak.
Konseyde yer alacak kurumlar:
Ulusal Beslenme Konseyinde Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Yükseköğretim Kurulu, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu, Türkiye Lokantacılar, Kebapçılar, Pastacılar ve Tatlıcılar Federasyonu, Türkiye Fırıncılar Federasyonu, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu, Tüketici Dernekleri Federasyonu, Türkiye Diyetisyenler Derneği ve Türkiye Ziraat Odaları Birliğinden temsilciler bulunacak. İhtiyaç duyulması halinde özel sektör temsilcileri de konseye davet edilebilecek.
Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan Ulusal Beslenme Rehberi de kısa süre içinde yayınlanacak.
Batman’da terzi Veysi Kıllık, ücretli poşet uygulamasını kazanç kapısına çevirdi, iş yerine “Poşet tamiri yapılır” yazısı asarak, tamire başladı. Kıllık, bunun yanı sıra, bez poşet üretimine de başladı.
Cumhurbaşkanına teşekkür etti
Terzi Kıllık, poşetlerin ücretli olması nedeniyle poşet tamirine başladıklarını belirterek şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun yeni iş imkanları sağladığı için ve eski gibi elbise sektöründe tamir gelmiyor. Biz de poşet tamirine yöneldik çok şükür eve ekmek getirebiliyoruz. Poşet tamirine baya bir talep oluyor. Biz de en iyi şekilde poşet tamirini yapıyoruz.
Poşet tamiri sektöründe isim yapacağız. Bizim üstümüze poşet tamiri yapabilen Batman’da başka kimse yoktur. İnşallah yeni işimiz hayırlı ve güzel olur. Poşet tamirinde isim yapmayı hedefliyoruz. Sağlam poşet ve bez poşetler dikiyoruz. Bez poşetler plastik poşetlerden 10 kat daha sağlam ve daha uzun ömürlü, dünya ve çevreye zarar vermiyor, yakılarak da imha edilebiliyor. Şu anda en yüksek üretim olarak kumaştan poşet yapmaya başladık. Kumaştan poşet tüketimi çok iyi ve vatandaşlar talebi yüksek oluyor”
Safranbolu Misak-ı Milli Meydanı’nda yapılan etkinlikte plastik şişe getiren vatandaşlar yaklaşık 100 metre uzunluğunda kuyruk oluşturdu. Karabük Valisi Fuat Gürel, Safranbolu Kaymakamı ve Belediye Başkanı Fatih Ürkmezer, İlçe Emniyet Müdürü Osman Gül ve İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Yüzbaşı Burak Ören, sıradaki vatandaşlara bez çanta verdi.
500 çanta dağıtıldı
20 dakikada 11 bin plastik şişe konteynerlere konulurken, 500 çanta dağıtıldı. Karabük Valisi Fuat Gürel, şöyle açıklama yaptı:
’’Bu duyarlılığa ortak olmak için buradayız. Halkımızın çok yoğun bir teveccühü var. İnşallah bütün illerimize, ilçelerimize örnek olur. Hem çevre duyarlılığımız artar hem çevreye olan katkımız artar hem de doğada kaybolması yüz yıllar alan materyallerden kurtulmayla alakalı başlangıç olur. 20 dakikada 11 bin pet şişe toplamış olduk. Büyük bir rakam. İnşallah bundan sonraki süreçte de pet şişelerin kullanılmasını önlemek adına güzel projeler başlatılır.’’
Safranbolu Kaymakamı ve Belediye Başkanı Fatih Ürkmezer ise vatandaşları daha duyarlı olmaya davet etti. Şimdiye kadar düzenledikleri 3 etkinlikte 40 bin üzerinde plastik şişe topladıklarını söyledi.
Samsun’da yaşayan Sedat ve Sevda Bekte çifti, ikinci çocukları Yağız’ı 5 aylıkken kilo problemi nedeniyle doktora götürdü. Yapılan araştırmalar sonucu çocuğa "leptin hormonu eksikliği" teşhisi konuldu.
Doktorlar, aileye bebeğin tedavisi için yurt dışında bulunan ve SGK kapsamı dışında olan 4 bin 441 dolar değerindeki ilacın kullanması gerektiğini söyledi. İlacın hastalık tanısının dışında kaldığını dile getiren aile, ilacı alacak güçlerinin olmadığını belirtti.
Erdoğan talimat verdi
Bebeklerinin hastalık tanısına göre ilacın SGK kapsamına alınmasını isteyen aile, bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yardım istedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Sağlık Bakanı ve yerel yönetimlerin konuyu araştırması sonucu ilaç SGK kapsamına alınarak Yağız bebek ücretsiz olarak ilacına kavuştu.
Vücudu bağışıklık kazandı
İlacı alır almaz kullanmaya başlayan Yağız bebek önce kilo vermeye başladı. Fakat ilaca vücudunun bağışıklılık kazanması üzerine Yağız bebek hızla kilo almaya devam etti. 55 kiloya kadar çıkan Yağız bebek kiloya bağlı olarak çeşitli sağlık sorunları sonucu Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Servisinde tedavi altına alındı.
Sosyal medya hesabından Yağız bebekle ilgili bir paylaşım yapan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, Yağız bebeğin emin ellerde tedavisinin sürdüğünü belirtti.
İlaçlar etki etmiyor
OMÜ Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı ve Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Murat Aydın, Yağız’ın sağlık durumu hakkında bilgi verdi. Yağız bebeğin nadir görülen bir hastalığa tutulduğunu belirten Aydın, "Yağız bebeğin iştah merkezi aşırı çalışıyor. Doymak nedir bilemiyor. Bunun nedeni doyma hissini bildiren leptin hormonunun eksikliği. Leptin eksikliği tedavisi günümüzde mümkün. Yağız bebeğe leptin tedavisine başladık. Başlangıçta güzel yanıt aldık ancak daha sonra direnç gelişti. Artık verdiğimiz ilaç etki etmiyor. Tekrar kilo almaya devam etti. Aşırı kilo onun hem nefes almasını hem de diğer vücut fonksiyonlarını zora sokuyor. Bu durum zaman zaman kendini yoğun bakıma yatacak kadar hasta duruma düşürebiliyor. Bununla ilgili yurt dışında deneysel ilaçlar var. Onlarla ilgili yurt dışı yazışmalarımız devam ediyor. İnşallah olumlu sonuçlanacak. Yağız şu anda 3 yaşında. 3 yaşındaki bir çocuk normalde 15-16 kilo iken Yağız şuan 55 kilo. Maalesef kilo almaya da devam ediyor" dedi.
Gaziantep'te Göğüş Konağı olarak bilinen eski bir Antep Evinde yapılan ve 2008 yılında faaliyete geçen Emine Göğüş Mutfak Müzesi Unesco Geliştirici Şehirler Ağı (UCCN) tarafından Türkiye'nin ilk gastronomi şehri olarak belirlenen Gaziantep’in yemek tarihini ziyaretçilerine aktarıyor.
Gaziantep'in yemek tarihi burada
Türkiye'nin ilk mutfak müzesi olma özelliği taşıyan müzede Gaziantep'te eski mutfak ürünleri sergilenirken, müzede şehrin geleneksel mutfak kültürü anlatılıp, şehrin önde gelen yemeklerinin yapılışı bir televizyon vasıtasıyla ziyaretçilere gösteriliyor.
Gaziantep’teki tarihi kültür yolu üzerinde bulunan Mutfak Müzesi, özellikle hafta sonları ve tatil dönemlerinde yerli, yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. İçerisinde eski ocak sistemin canlandırıldığı, yemek yapan bal mumu heykellerin bulunduğu müzede, eski büyük yemek kazanları, bakır sahanlar ile eski kiler odası da dikkat çekiyor.
Kahramanmaraş’tan gelen ve müzeyi görünce hem şaşırdığını hem de çok beğendiğini vurgulayan Harun Karaaslan, "Gaziantep’in bir gastronomi şehri olduğunu biliyorduk ama bu mezeyi bilmiyorduk. Böyle bir şey yapılmış. Biz de görünce hemen geldik ziyaret ettik. Böyle bir müzenin yapılmış olması çok hoşumuza gitti. Türkiye’de de ilk olma özelliğini taşıyormuş. Şuan başka yerde var mı böyle bir müze bilmiyorum ama yapanların ellerine sağlık, teşekkür ederiz kendilerine" diye konuştu.
Birkaç gün önce Şanlıurfa'ya giden Oyuncak Kardeşliği ekibi Sait'in karne sevincine ortak oldu. Sait'e İftihar Belgesi hazırlayan ekip mutluluğunu Twitter'da paylaştı.
Futbolcu Arda Turan ile şarkıcı Berkay arasında yaşanan kavgaya ilişkin açılan davanın ilk duruşması başladı. Turan, hakimin kullandığı kapıdan duruşma salonuna alınırken şarkıcı Berkay Şahin ve Eşi Özlem Ada Şahin diğer kapıdan salona alındı. Olayın ardından ilk kez hakim karşısında yüz yüze gelen tarafların kimlik tespitin yapılmasının ardından duruşma başladı.
Şahin ve eşi ile arkalarında oturan Arda Turan'ın arasına bir güvenlik görevlisinin oturtuldu.
Arda Turan'ın avukatları duruşmanın içeriğinin yasaklanması talebinde bulundu. Berkay Şahin ve eşi Özlem Şahin ise bu talebin reddini talep etti. Mahkeme Arda Turan'ın talebini reddederek savunmasını sordu.
Arda Turan, aylık gelirinin 300 bin euro olduğunu söylerken, şarkıcı olduğunu belirten Berkay Şahin ise bin lira aylık geliri olduğunu ifade etti.
Berkay: Özür dileyecek
Berkay savunmasına, "Arda Turan hatasını kabul edecek özür dileyecek" şeklinde konuştu."Kendisi yeni baba oldu, ben çocuğundan bir saat bile ayrı kalmasını istemem" diyen Berkay, "Yaptığı terbiyesizliği kabul edecek" ifadesini kullandı.
“Arda silahı çıkardı. Benim böyle bir şey yaptığıma inanıyorsan al sık dedi. Yan tarafa bıraktı. Sonra silahı alıp elinde sallayarak atar yaptı. Ben de silahı elinden alıp s… git burdan dedim. Yavşak da dedim. Doğrudur. Eğer özür dilemek istiyorsan yarın eşini alıp bize kahvaltıya gelirsin” dedim. Sadece o lanetli gecenin bitmesini istiyordum. Benim ona yavşak dememle kasıtlı olarak yere ateş etti. Yine aynı konuşmalar devam etti. Özlem'i aradım ‘Arda özür dilemek istiyor’ dedim. Özlem, ‘eşimin burnunu kırdı' diyerek konuşmak istemedi. O gittikten sonra şikayetçi olmak için değil, rezillik çıkmasın diye boş kovan aradık. Ama bulamadık. Ameliyattan sonra Arda'nın tanıdıkları beni arayıp, şikayetçi olmayacaksın değil mi? dediler. Şikayetçi olmayacaktım. Ama eşim bir kitap çıkarıyor o nedenle reklamını yapıyor diye söylenti yaydılar. Arda ve eşi bunu yaptı. Ben de şikayetçi olmaya karar verdim.”
Arda Turan: Silah arabadaydı evden almadım
Berkay Şahin'in avukatı Arda Turan'a "Bir çiçek yerine neden silahla gittiniz?" diye sordu. Arda Turan ise " Haklısınız. Silahla gitmem doğru değildi. Sabah saat 05.00'dı. Samimiyeti göstermek için öyle yaptım aile hassas bir konu benim için. Silahı evden almadım, arabadaydı. Özel bir çaba yoktu, silahı almak için" diye cevap verdi.
"Gittiğimiz mekan küçük bir yerdi. Tuvalete gitmek isteseniz en az 4-5 kişiye çarparak gidersiniz. O gün ben de Özlem Hanım’a çarptım ve özür diledim. Sonra Berkay gelip ensemden tutup ‘seninle konuşmamız lazım' dedi. Berkay'ın ısrarı üzerine arbede yaşandı. Dışarıda Berkay'ın korumalarına Arda'ya, ‘sıkın' dediğini duydum. Eve gittiğimde olayın Berkay'ın eşiyle alakalı olduğunu öğrendim. Hastaneye gidip durumun yanlış anlaşılma olduğunu anlatmak istedim. Rahmetli dedemden kalma silahım yanımdaydı. Ona uzatıp ‘Bana inanmıyorsan istediğini yap' dedim. O da silahı alıp koltuğa attı. Silahı koltuktan almak isterken patladı. Suçlamaları kabul etmiyorum."
Arda Turan ise "Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Berkay'ın eşi ve ailesiyle ilgili böyle bir şeyin içinde olmadım. Konuşma sırasında Berkay bana 'y...' dedi şikayetçiyim. Davaya konu sözleri Özlem'e söylemedim" dedi.
Özlem Ada Şahin: Allah'ın huzurunda herkes hesap verecek
Bunun üzerine Berkay Şahin'in avukatı, "Özlem hanımı tanımadığınız söylediniz. Sizce neden böyle bir iftira atsın?" diye sordu. Arda Turan söz alarak "Başkalarının hayatları nasıl ilerler ben bilemem. Onun cevabı müvekkillerinize sorun" dedi.Özlem Şahin de " Olay gecesi Arda Turan, 'Çok güzelsin. Evli olmasaydın seni kaçırmazdım' dedi . Arda Turan alkollüydü. Oradan uzaklaştım. Ben kimseye iftira atmadım. Benim bir çocuğum var, biri de karnımda. Allahın huzurunda herkes hesap verecek, şikayetçiyim" ifadesini kullandı.
Berkay'ın avukatı, "Adalet eşitliği gereği Ahmet'e Mehmet'e ne uygulanıyorsa Arda Turan'a da uygulansın. Tutuklama kararı sizin takdirinizdir. Biz adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep ediyoruz dedi.
Mahkeme heyeti duruşmayı 19 Haziran'a erteledi.
Berkay Şahin eşiyle birlikte geldi
İstanbul 41’inci Asli Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesi futbolcu Arda Turan, otoparktan adliyeye giriş yaparak duruşmanın görüleceği 3’üncü kata çıktı. Turan, burada bulunan baro odasında duruşmanın başlamasını beklediği sırada Berkay ve eşi Özlem Ada Şahin adliyeye geldi. Duruşma salonunun bulunduğu koridorda özel güvenlik ve polisler güvenlik önlemleri aldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da hazırlanan iddianamade müşteki şüpheli olarak yer alan Turan hakkında ’’cinsel taciz’’, ’’kasten yaralama’’, ’’Korku, kaygı veya panik oluşturabilecek tarzda silahla ateş etme’’, ’’ruhsatsız silah bulundurma’’ suçlarından 12,5 yıla kadar, müşteki şüpheli Berkay Şahin hakkında da ’’hakaret’’ suçundan 2 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
Berkay'ın eşiyle 10 Ekim 2018 günü gece saat 02.30 sıralarında Sarıyer Emirgan'daki bir eğlence mekanına gittiği, Özlem Şahin mekanın içerisinde kendi arkadaşlarıyla eğlendiği sırada, Arda Turan'ın, Şahin'in yanına giderek omzundan dürttüğü ve "Güzel kadınsın. Evli olmasaydın seni kaçırmazdım" dediği ileri sürüldü. Özlem Şahin'in bunu eşine anlatması üzerine Berkay'ın tanık Burak Yılmaz ile oturan Arda Turan'ın yanına giderek, "Eşimi bırakıp yarım saate geliyorum, seninle konuşacağız" dediği anlatıldı. Bu sırada, Arda Turan'ın Berkay'a kafa attığı, aralarında arbede yaşanması üzerine olay mahallinde bulunan kişilerce Berkay'ın uzaklaştırıldığı ve tedavisinin yapılması amacıyla hastaneye götürüldüğü ifade edildi. Arda Turan'ın saat 06.20 sıralarında Turan'ın Berkay'ın tedavi gördüğü özel hastaneye yanında 6-7 kişiyle gittiği, Turan'ın hastaneye girdikten sonra Berkay ile hastanenin içindeki bir odada görüştükleri kaydedildi. Arda Turan'ın yanında getirdiği ruhsatsız "Glock" marka tabancayı çıkararak mermiyi ağzına verdiği ve silahı Berkay'a uzatarak "Senin eşin olduğunu bilmiyordum, yengeyi tanımıyordum, bilsem böyle bir şey yapar mıyım? İstersen vurabilirsin" dediği, Berkay'ın da Arda'nın elinden tabancayı alıp koltuk üzerine bıraktığı ve "Daha fazla rezilliğe gerek yok. Zaten yaptığın y....... Hatanı kabul edeceksin" diyerek hakaret ettiği, Arda'nın da "Bizde y....... olmaz" diyerek yere doğru ateş ettiği, silah sesi üzerine odaya gelenler olduğu, Berkay'ın gelen kişileri gönderdiği, Arda'nın da hastaneden ayrıldığı anlatıldı.
Son dönemin en çok konuşulan konularından biri olan sinemada promosyonlu bilet tartışması Külliye'de ünlü isimlerin katılımıyla gerçekleşen toplantıda çözüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşme sırasında yeni sinema yasasını da imzaladı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen basına kapalı kabul, 1 saat 10 dakika sürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sektör temsilcileri olarak çok güzel bir söylem birlikteliği oluşturmuşsunuz. Biz yasayı çıkardık artık gerisi sizin işiniz. Bu sektörü, Türk sinemasını tek ele bırakmayın. Buradan Mevlana gibi büyük projeler çıkabilir" dedi.
Erdoğan: Burada bir tane Reis var
‘Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ dizisinin başrol oyuncusu Oktay Kaynarca, "Bizim dizimizi de izlemiyorsunuz sanırım. Sayın Bahçeli, hep bizim diziden bahsediyor" dedi.
Erdoğan ise “Olur mu öyle şey? Ben de izliyorum.” karşılığını verdi. Sohbet sırasında Erdoğan'a, dizide Kaynarca’ya“reis” dendiği hatırlatılınca, Erdoğan“Burada bir tane reis var” diye espri yaptı.
Yapımcılar, oyuncular ve senaristler katıldı
Kabule, Birol Güven, Şükrü Avşar, Timur Savcı, Cemal Okan, Muzaffer Yıldırım, Çağrı Özeren, Fatih Aksoy, Necati Akpınar, Kerem Çatay, Mehmet Bozdağ, Serdar Öğretici, Raci Şaşmaz, Şahan Gökbakar, Yılmaz Erdoğan, Mahsun Kırmızıgül, Bülent İnal, Burak Özçivit, Oktay Kaynarca, Ata Demirer, Tamer Karadağlı, Şoray Uzun, Demet Akbağ, Onur Tan, Bahadır Özdener, Elif Dağdeviren ve Şükrü Erol Avcı katıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ve Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Üyesi Fecir Alptekin de kabulde yer aldı.
Cem Yılmaz, Arif V 216 filminde kullandığı piyanoya 3 konservatuvar öğrencisi talip olunca o piyanoyu kısa sürede öğrencilere göndermişti. Yılmaz'ın bu yardım hareketi AHBAP Derneği Başkanı sanatçı Haluk Levent’in çok hoşuna gitti.
Levent, Cem Yılmaz’ı gönüllü “Ahbap” ilan etti. Cem Yılmaz'ın gönderisini paylaşan Haluk Levent, 'Cem Yılmaz AHBAP’ ımızdır! Haberiniz olsun' notunu yazdı.
Komedyen Cem Yılmaz, geçtiğimiz günlerde Twitter'da takipçilerinden gelen soruları yanıtlamıştı. Ünlü komedyen bir takipçisinin piyano isteğini yerine getirdi. Cem Yılmaz, son filmi ‘Arif V 216’de yer alan piyanoyu üç öğrenciye bağışladı.
Verdiği yanıt güldürdü
Piyanonun yerine ulaştığını sosyal medya hesabından duyuran Cem Yılmaz, bir takipçisinin "İyilik yaptım, göstereyim" yorumuna, esprili bir dille, "Sen de yapabilirsin fındık" yanıtını verdi.
Kanal D ekranlarında büyük umutlarla yayın hayatına başlayan Bir Litre Gözyaşı dizisi 15. bölümüyle final kararı aldı. Geçtiğimiz günlerde başrol oyuncularından Sanem Çelik ve oyuncu kadrosunun büyük bölümü veda etmişti.
Gerçek bir hikayeden uyarlanan dizi istenilen reyting sonuçlarını almayınca senaryosu da yenilenmişti. Geçen pazar ekrana gelen son bölümde de reytinglerde beklentiyi karşılamayan dizi bu pazar akşamı son bölümüyle izleyici karşısına çıkacak.
TRT'nin yeni dizisi Tek Yürek, ekran macerasına başlıyor. Degas Film imzalı yeni dizi Tek Yürek, 7 Şubat Perşembe günü ilk bölümüyle seyirci karşısına geçiyor.
Başrollerini Tayanç Ayaydın, Vildan Atasever, Hilmicem İntepe, Anıl Tetik, Alpay Kemal Atalan, Eslem Akar, Atakan Yılmaz, Tugay Bahşi, Arda Aranat, Kaan Altay Köprülü, İbrahim Yıldız, Hakan Salınmış ve Kadriye Kenter’in paylaştığı Tek Yürek’in yönetmenliği usta isim Mehmet Ada Öztekin’e emanet.
Atv'nin fenomen dizisine bir ünlü oyuncu daha katıldı. 'Kanatsız Kuşlar', Fatmagül'ün Suçu Ne? ve 'Kurtlar Vadisi Pusu' gibi dizilerde yer alan Alper Kut, artık Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz kadrosunda.
Alper Kut kimdir?
Alper Kut, 25 Ekim 1962 tarihinde Ankara‘da dünyaya geldi. Önce Ankara’da Veteriner fakültesinde okudu, ertesi sene tekrar imtihana girerek İstanbul Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandı ancak tercihini tiyatro bölümünden yana yaptı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro bölümünden mezun oldu. Bakırköy Devlet Tiyatrosunda işe başladı. 2012 yılında meslektaşı Devrim Yakut ile nikah masasına oturdu.
1917 Bolşevik Devriminden önce Rusya’da, himaye altında olan fakat resmen imparatorluğun içerisinde yer almayan Buhara Emirliği ile Hive Hanlığı’ndakiler hariç olmak üzere 25 binden fazla İslami ibadethane mevcuttu. Şu andaki SSCB toprakları üzerinde 1917’den önce camilerin toplam sayısı 30 binden fazla idi. Bunların çoğu 1928 ile 1940 yılları arasında ya kapatılmış, ya yıkılmış, yahut da kulüp veya din aleyhtarı müzeler haline getirilmişlerdir.